ardışık

listen to the pronunciation of ardışık
التركية - الإنجليزية
consecutive

Stock prices declined for five consecutive days. - Hisse senetleri beş ardışık gün geriledi.

sequential
{s} successive
consecutive, successive
cascade
sequenced
sequence
sequent
{i} sequencing
contiguous

Variables defined one right after the other appear to be placed contiguously in memory.

pipelined
ardışık bağlama
connection in series
ardışık görüntü
afterimage
ardışık işlem
serial processing
ardışık olarak
consecutively
ardışık olma
succession
ardışık süreç
(Ticaret) sequential process
ardışık örnekleme
sequential sampling
ıas ardışık düzen
(Bilgisayar) ias pipeline
التركية - التركية
Birbiri ardından gelen, mütevali
ardışık sayılar
Ardışık sayılar, kendisinden önce ve sonra gelen sayılara bir kural ile bağlı olan sayılara denir
ardışık görüntü
Bir duyunun kaybolmasından sonra da devam eden görüntü
ardışık olgular
Bir hastalıktan sonra görülebilen fakat hastalığın kesin sonucu olmayan olgular
ardışık sayılar
Bir, iki, üç gibi birbiri ardınca gelen sayılar
ardışık
المفضلات