arasıra

listen to the pronunciation of arasıra
التركية - الإنجليزية
sometimes

Write to me sometimes and let me know how you are doing. - Arasıra bana yaz ve nasıl olduğundan beni haberdar et.

betimes
once in a while
here and there
here
ara sıra
sometimes

Do you sometimes study in the library? - Ara sıra kütüphanede ders çalışır mısın?

I know that you still cry for me sometimes. - Ara sıra hâlâ benim için ağladığını biliyorum.

ara sıra
occasionally

We will visit you occasionally. - Sen ara sıra ziyaret edeceğiz.

Robert occasionally visits me. - Robert ara sıra beni ziyaret eder.

ara sıra
once in a while

I play tennis once in a while. - Ara sıra tenis oynarım.

Don't just read books. Go outside once in a while and get some exercise. - Sadece kitap okumayın. ara sıra dışarı gidin ve biraz egzersiz yapın.

ara sıra
from time to time

My son came to see me from time to time. - Ara sıra oğlum beni ziyarete geliyordu.

My uncle comes to see me from time to time. - Amcam ara sıra beni görmeye gelir.

ara sıra
here and there
ara sıra
every now and again
ara sıra
sporadic

Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible? - Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?

ara sıra
ever and none
ara sıra
(deyim) few and far between
ara sıra
on and off

It has been raining on and off since last night. - Dün geceden beri ara sıra yağmur yağıyor.

It has been snowing on and off. - Ara sıra kar yağıyordu.

ara sıra
on occasion

They eat meat on occasion. - Onlar ara sıra et yerler.

I am absent from school on occasion. - Ara sıra okula gitmem.

ara sıra
every now and then

He writes to his mother every now and then. - O, ara sıra annesine yazar.

Tom enjoys a glass of wine every now and then. - Tom ara sıra bir bardak şarabı sever.

ara sıra
now and again

Let me hear from you now and again, will you? - Ara sıra senden haber almama izin ver, verecek misin?

ara sıra
every so often
ara sıra
off and on

Tom and Mary have been dating off and on for a year. - Tom ve Mary bir yıldır ara sıra çıkıyorlardı.

He attends meetings off and on. - O, ara sıra toplantılara katılır.

ara sıra
in snatches
ara sıra
from time to time, now and then, at times, on and off, every so often
ara sıra
ever and anon
ara sıra
in places
ara sıra
by snatches
ara sıra
betweenwhiles
ara sıra
every once in a while

Every once in a while I study Esperanto. - Ara sıra Esperanto çalışıyorum.

Tom and I run into each other at the supermarket every once in a while. - Tom ve ben ara sıra süpermarkette birbirimize rastlıyoruz.

ara sıra
now and then

I meet her at school now and then. - Ara sıra onunla okulda karşılaşırım.

He still comes to see me now and then. - O hâlâ ara sıra beni görmeye gelir.

ara sıra
betweentimes
ara sıra
while

I hear from him once in a while. - Ara sıra ondan haber alırım.

Don't just read books. Go outside once in a while and get some exercise. - Sadece kitap okumayın. ara sıra dışarı gidin ve biraz egzersiz yapın.

ara sıra
interval
التركية - التركية

تعريف arasıra في التركية التركية القاموس.

ara sıra
Seyrek olarak, zaman zaman

Harabeyi dolaşırken ara sıra perişan kalabalıklara rast geliyoruz.- F. R. Atay.

Ara sıra
çat pat