arasıra

listen to the pronunciation of arasıra
التركية - الإنجليزية
sometimes

Write to me sometimes and let me know how you are doing. - Arasıra bana yaz ve nasıl olduğundan beni haberdar et.

betimes
once in a while
here and there
here
ara sıra
sometimes

Lucy sometimes visits May. - Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.

I know that you still cry for me sometimes. - Ara sıra hâlâ benim için ağladığını biliyorum.

ara sıra
occasionally

Robert occasionally visits me. - Robert ara sıra beni ziyaret eder.

We will visit you occasionally. - Sen ara sıra ziyaret edeceğiz.

ara sıra
once in a while

Tom goes to Boston every once in a while. - Tom ara sıra Boston'a gider.

Don't just read books. Go outside once in a while and get some exercise. - Sadece kitap okumayın. ara sıra dışarı gidin ve biraz egzersiz yapın.

ara sıra
from time to time

My son came to see me from time to time. - Ara sıra oğlum beni ziyarete geliyordu.

My uncle comes to see me from time to time. - Amcam ara sıra beni görmeye gelir.

ara sıra
here and there
ara sıra
every now and again
ara sıra
sporadic

Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible? - Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?

ara sıra
ever and none
ara sıra
(deyim) few and far between
ara sıra
on and off

It has been raining on and off since last night. - Dün geceden beri ara sıra yağmur yağıyor.

It has been raining on and off since this morning. - Bu sabahtan beri ara sıra yağmur yağıyor.

ara sıra
on occasion

They eat meat on occasion. - Onlar ara sıra et yerler.

I am absent from school on occasion. - Ara sıra okula gitmem.

ara sıra
every now and then

He writes to his mother every now and then. - O, ara sıra annesine yazar.

Tom enjoys a glass of wine every now and then. - Tom ara sıra bir bardak şarabı sever.

ara sıra
now and again

Let me hear from you now and again, will you? - Ara sıra senden haber almama izin ver, verecek misin?

ara sıra
every so often
ara sıra
off and on

It has been snowing off and on since last night. - Dün geceden beri ara sıra kar yağıyor.

He attends meetings off and on. - O, ara sıra toplantılara katılır.

ara sıra
in snatches
ara sıra
from time to time, now and then, at times, on and off, every so often
ara sıra
ever and anon
ara sıra
in places
ara sıra
by snatches
ara sıra
betweenwhiles
ara sıra
every once in a while

Tom goes to Boston every once in a while. - Tom ara sıra Boston'a gider.

Tom comes to visit me every once in a while. - Tom ara sıra beni ziyaret etmeye gelir.

ara sıra
now and then

He still comes to see me now and then. - O hâlâ ara sıra beni görmeye gelir.

If you have time, drop me a line now and then. - Eğer zamanınız varsa, ara sıra birkaç satır yaz.

ara sıra
betweentimes
ara sıra
while

I go to the movies once in a while. - Ara sıra sinemaya giderim.

I play tennis once in a while. - Ara sıra tenis oynarım.

ara sıra
interval
التركية - التركية

تعريف arasıra في التركية التركية القاموس.

ara sıra
Seyrek olarak, zaman zaman

Harabeyi dolaşırken ara sıra perişan kalabalıklara rast geliyoruz.- F. R. Atay.

Ara sıra
çat pat
arasıra
المفضلات