araba sürme

listen to the pronunciation of araba sürme
التركية - الإنجليزية
{i} drive

Jim is learning how to drive a car. - Jim araba sürmeyi öğreniyor.

My older brother knows how to drive. - Ağabeyim araba sürmeyi bilir.

motoring
araba sürmek
drive
araba sür
{f} driving

You can't be too careful when driving a car. - Bir araba sürerken çok dikkatli olamazsın.

Driving through that snowstorm was a nightmare. - O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.

araba sürmek
hack
araba sürmek
chariot
zevk için araba sürme
joy ride