ara sıra

listen to the pronunciation of ara sıra
التركية - الإنجليزية
sometimes

Lucy sometimes visits May. - Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.

Do you sometimes study in the library? - Ara sıra kütüphanede ders çalışır mısın?

occasionally

I run into Tom occasionally. - Ara sıra Tom'a rastlarım.

We will visit you occasionally. - Sen ara sıra ziyaret edeceğiz.

once in a while

Tom goes to Boston every once in a while. - Tom ara sıra Boston'a gider.

I hear from him once in a while. - Ara sıra ondan haber alırım.

from time to time

My son came to see me from time to time. - Ara sıra oğlum beni ziyarete geliyordu.

My uncle comes to see me from time to time. - Amcam ara sıra beni görmeye gelir.

on and off

It has been snowing on and off. - Ara sıra kar yağıyordu.

It has been raining on and off since this morning. - Bu sabahtan beri ara sıra yağmur yağıyor.

in snatches
off and on

It has been snowing off and on since last night. - Dün geceden beri ara sıra kar yağıyor.

Tom and Mary have been dating off and on for a year. - Tom ve Mary bir yıldır ara sıra çıkıyorlardı.

from time to time, now and then, at times, on and off, every so often
ever and anon
in places
by snatches
every now and then

He writes to his mother every now and then. - O, ara sıra annesine yazar.

Tom enjoys a glass of wine every now and then. - Tom ara sıra bir bardak şarabı sever.

betweenwhiles
every once in a while

Every once in a while I study Esperanto. - Ara sıra Esperanto çalışıyorum.

Every once in a while, I take my boyfriend a lunch while he's at work. - Ara sıra erkek arkadaşıma o işteyken bir öğle yemeği götürürüm.

now and then

If you have time, drop me a line now and then. - Eğer zamanınız varsa, ara sıra birkaç satır yaz.

I meet her at school now and then. - Ara sıra onunla okulda karşılaşırım.

now and again

Let me hear from you now and again, will you? - Ara sıra senden haber almama izin ver, verecek misin?

on occasion

They eat meat on occasion. - Onlar ara sıra et yerler.

I am absent from school on occasion. - Ara sıra okula gitmem.

here and there
every now and again
sporadic

Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible? - Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?

ever and none
(deyim) few and far between
every so often
betweentimes
while

Tom goes to Boston every once in a while. - Tom ara sıra Boston'a gider.

I go to the movies once in a while. - Ara sıra sinemaya giderim.

interval
ara sıra olabilen
odd
ara sıra olan
sporadic
ara sıra olan
snatchy
ara sıra uğraşmak
dabble in
ara sıra yağmur yağan
showery
ara sıra/da sırada
now and then, from time to time, occasionally
ancak ara sıra iyi olan
spotty
arasıra
sometimes

Write to me sometimes and let me know how you are doing. - Arasıra bana yaz ve nasıl olduğundan beni haberdar et.

arasıra
betimes
arasıra
once in a while
arasıra
here and there
arasıra
here
التركية - التركية
Seyrek olarak, zaman zaman

Harabeyi dolaşırken ara sıra perişan kalabalıklara rast geliyoruz.- F. R. Atay.

çat pat
ara sıra
المفضلات