araştırdı

listen to the pronunciation of araştırdı
التركية - الإنجليزية
searched

The police searched the house and seized 2 kilograms of heroin. - Polis evi araştırdı ve iki kilo eroin ele geçirdi.

The customs officials searched the whole ship. - Gümrük memurları bütün gemiyi araştırdılar.

past of search
araştır
{f} quest

He went on a quest to find the point where the sky touches the Earth. - O, gökyüzünün dünyaya dokunduğu noktayı bulmak için uzun ve zorlu bir araştırmaya devam etti.

I'm doing some history research and would like to ask you a few questions. - Biraz geçmişi araştırma yapıyorum, ve size birkaç soru sormak istiyorum.

araştır
probing
araştır
(Bilgisayar) investigate

It's my business to investigate such things. - Bu tür şeyleri araştırmak benim işim.

The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy. - Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.

araştır
{f} research

This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything! - Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.

The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research. - Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.

araştır
make a survey of
araştır
inquire

He says he will inquire into the matter. - Konuyu araştıracağını söylüyor.

araştır
{f} ferret
araştır
look into

Please look into this matter as soon as you can. - Lütfen yapabildiğiniz kadar kısa zamanda bu konuyu araştırın.

I will look into the matter. - Konuyu araştıracağız.

araştır
probe
araştır
(Biyoloji) explore

The geologists explored for oil on our farm. - Jeologlar çiftliğimizde petrol için araştırma yaptılar.

The hunter explored the appearance of the sky. - Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.

araştır
snoop
araştırdı
المفضلات