تعريف araştırılamaz في التركية الإنجليزية القاموس.
- unsearchable
- That cannot be investigated or searched into; unknowable, inscrutable
He chastiseth and corrects, as to Him seems best, in His deep, unsearchable, and secret judgment, and all for our good.
- Not capable of being searched; on which one cannot perform a search
- That cannot be sought out or looked for
- {a} not to be explored, hidden, dark
- Not capable of being searched (especially of a website that does not support a search function)
- Not searchable; inscrutable; hidden; mysterious
- araştır
- {f} quest
I'm doing some history research and would like to ask you a few questions.
-Biraz geçmişi araştırma yapıyorum, ve size birkaç soru sormak istiyorum.
They explored the desert in quest of buried treasure.
-Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı.
- araştır
- probing
- araştır
- (Bilgisayar) investigate
The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.
-Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.
A committee has been set up to investigate the problem.
-Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.
- araştır
- {f} research
We have little money available for the research.
-Araştırma için mevcut az paramız var.
The research institute was established in the late 1960s.
-Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.
- araştır
- make a survey of
- araştır
- inquire
He says he will inquire into the matter.
-Konuyu araştıracağını söylüyor.
- araştır
- {f} ferret
- araştır
- look into
Please look into this matter as soon as you can.
-Lütfen yapabildiğiniz kadar kısa zamanda bu konuyu araştırın.
Tom began to look into the problem as soon as Mary brought it to his attention.
-Tom, Mary onun dikkatini çeker çekmez sorunu araştırmaya başladı.
- araştır
- probe
- araştır
- (Biyoloji) explore
Tom explored every possibility.
-Tom her olasılığı araştırdı.
In 1497, John Cabot explored Canada.
-1497 de, John Cabot Kanada'yı araştırdı.
- araştır
- snoop