arılaştırmak

listen to the pronunciation of arılaştırmak
التركية - الإنجليزية
to purify
to purify, to refine
refine
purify
arı
bee

She is as busy as a bee. - O bir arı kadar meşguldür.

The girls are as busy as bees. - Kızlar, arılar kadar meşguldür.

arı
innocent
arı
{s} clean

I'm looking for something to clean the carpet with. - Ben halıyı temizlemek için bir şey arıyorum.

arı
distinct
arı
pure
arı
clear
arı
clean; pure; unadulterated; innocent
arı
wasp

I got a nasty sting from a wasp. - Bir yaban arısı beni soktu.

Do not provoke that wasp. - O eşek arısını tahrik etme.

arı
(Tabiat Doğa) (böcek, haşere, Fam: zarkanatlılar, gışâiyülcenah) [syn.: arı, bal arısı] bee
arı
unspotted
arı
quit
arılaştırma
purification, making something pure
arılaştırma
purification
التركية - التركية
Arı duruma getirmek, özleştirmek
Arı
(Osmanlı Dönemi) HAŞREM
Arı
salt
Arı
miliz
Arı
moz
Arı
pucek
arı
çıplak, yoksun
arı
Günahsız
arı
Temiz, münezzeh
arı
Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica)
arı
Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf, halis
arı
Bir kimyasal özdeğin yabancı özdeciklerden arınmış niteliği
arı
Hint-iran dil grubuna verilen ad
arı
(Osmanlı Dönemi) nahl
arılaştırma
Arılaştırmak işi, özleştirme
arılaştırmak
المفضلات