O, muhtemelen iyi olacak.
- It is likely to be fine.
Tom ekonominin muhtemelen iyileşeceğini düşündüğünü söyledi.
- Tom said that he thought the economy was likely to get better.
Böyle bir kazanın tekrar olması muhtemeldir.
- Such an accident is likely to happen again.
Evlerin bodrumlarının sorunları olması muhtemeldir.
- The basements of the houses are likely to have problems.
Bu neredeyse hiç uygun değil.
- That's hardly likely.
Zamanında varma olasılığımız var mı?
- Are we likely to arrive in time?
Tom Mary'ye büyük olasılıkla yarışı kimin kazanacağını düşündüğünü sordu.
- Tom asked Mary who she thought would be the most likely to win the race.
Gözetlemede muhtemelen büyük bir hata olduğunu zannediyorum.
- I think that it likely that there was a major fault in the lookout.
Öyle tuhaf bir şeyin gerçekleşmesi muhtemel değildir.
- Such a strange thing is not likely to happen.
Galiba bu kitabı okumaya sene sonuna kadar devam edeceğiz.
- We're likely to continue reading this book up to the end of the year.
Tom muhtemelen mantıklı olacaktır.
- Tom will likely be reasonable.
Tom muhtemelen mantıklı olacak.
- Tom is likely to be sensible.
O, muhtemelen bu oyunu kazanır.
- He is likely to win this game.
Muhtemelen hangi takım kazanacaktır?
- Which team is likely to win?