Bebeğiniz pişiklere eğilimli ise, bebeğinizin altını temizledikten sonra bebek bezi kremi, toz veya vazelin uygulamak isteyebilirsiniz.
- If your baby is prone to rashes, you may want to apply diaper cream, powder, or petroleum jelly after cleaning your baby's bottom.
Başvurmak için bizzat gitmelisin.
- In order to apply, you have to go in person.
Bir iş için başvurmak istiyorum.
- I'd like to apply for a job.
Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
- This rule doesn't apply to first-year students.
Tom bir bilgisayar şirketindeki bir iş için başvuracak.
- Tom is going to apply for a job with a computer company.
Neden bu işe başvurmuyorsun?
- Why not apply for that job?
O, işsizlik yardımı için başvurmak istiyor.
- He wants to apply for JSA.
Bir vize için başvurmak istiyorum.
- I'd like to apply for a visa.
Tom, Harvard'a başvurmam için beni yüreklendirdi.
- Tom encouraged me to apply to Harvard.
IT için Microsoft'a başvurmalısın.
- You should apply to Microsoft for the IT job.
Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
- It is up to you to apply for the job.
Her yıl binlerce kişi siyasi sığınma için başvuruyor.
- Thousands of people apply for political asylum each year.
Bu sadece eril isimlere mi uygulanır?
- Does it only apply to masculine nouns?
Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
- This rule doesn't apply to first-year students.
Botanik, uygulamalı bir bilim dalıdır.
- Botany is an applied science.
Bugünün kuramsal matematiği yarının uygulamalı matematiğidir.
- Today's pure mathematics is tomorrow's applied mathematics.
Tolerans kötülüğe uygulandığında bir suç olur.
- Tolerance becomes a crime when applied to evil.
Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.
- Science can be dangerous when applied carelessly.
Bugünün nazari matematiği yarının tatbikî matematiğidir.
- Today's pure mathematics is tomorrow's applied mathematics.
Bu kural her durumda uygulanamaz.
- This rule can't be applied to every situation.
Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.
- Science can be dangerous when applied carelessly.
Bu bir yasadır, bu yüzden herkese uygulanır.
- This is a law, so it applies to everybody.
Bu baskıyı kim uyguluyor?
- Who's applying this pressure?
Many of them don't know it, but almost a third of the inmates are eligible to apply for parole or work-release programs.
I applied myself to him for help.
Yet God at last To Satan, first in sin, his doom applied.
That rule only applies to foreigners.
Apply thine heart unto instruction, and thine ears to the words of knowledge.
His parents wished he'd applied himself better while he was in school.
... apply in the workplace. ...
... Watch what happens when we apply skin softening, just ...