Televizyonda görünmek için tek şansımı kaybettim.
- I lost my only chance to appear on television.
Tom zayıf görünmek istemez.
- Tom doesn't want to appear weak.
Asla reddedemeyeceğin iki şey vardır, seks ve televizyona çıkmak.
- There are two things you never turn down: sex and appearing on television.
Görünen o ki kız başarısız oldu.
- She failed to appear.
Onun görünümünü çekici bulurum.
- I find her appearance attractive.
Onun yüzünde bir memnuniyet görüntüsü belirdi.
- A look of contentment appeared on his face.
Karanlıkta bir şekil belirdi.
- A form appeared in the darkness.
O, güçlü ve sağlıklı gözüküyor.
- He appears to be strong and healthy.
Bu kaçınılmaz gibi gözüküyor.
- This appears to have been inevitable.
And God ... said, Let ... the dry land appear.
A great writer appeared at that time.
The question of money always rears its ugly head in the matters of business.
Tom hasn't yet made an appearance.
- Tom hasn't made an appearance yet.
Tom hasn't made an appearance yet.
- Tom hasn't yet made an appearance.
... appear to have consistently undervalued ...