apparent likeness; external show; how something appears to others

listen to the pronunciation of apparent likeness; external show; how something appears to others
الإنجليزية - التركية

تعريف apparent likeness; external show; how something appears to others في الإنجليزية التركية القاموس.

appearance
görünüş

Görünüşe göre yargılamayın. - Don't judge by appearances.

O kişisel görünüşünü çok umursar. - She cares a lot about her personal appearance.

appearance
{i} görünüm

Onun görünümünü çekici bulurum. - I find her appearance attractive.

Bir insanı görünümü ile yargılamayın. - Don't judge a man by his appearance.

appearance
şemail
appearance
(Felsefe) görüngü
appearance
(Kanun) duruşmada bulunma
appearance
dışyüz
appearance
kalıp
appearance
gözükme
appearance
sudur
appearance
ortaya çıkma

Aniden ortaya çıkmasına şaşırdım. - I was surprised by his sudden appearance.

Onun aniden ortaya çıkması hepimizi şaşırttı. - His sudden appearance surprised us all.

appearance
{i} kılık
appearance
{i} meydana çıkma
appearance
(isim) görünüm, görünüş, dış görünüş, görünme, ortaya çıkma, belirme, kılık, kılık kıyafet
appearance
zevahir
appearance
zuhur etme
appearance
gösteriş olsun diye
appearance
{i} görünüş, görünüm, dış görünüş
appearance
{i} görünme, gözükme
appearance
zevahiri kurtarmak için
appearance
{i} belirme
الإنجليزية - الإنجليزية
appearance

Judge not according to the appearance. --John. vii. 24.

apparent likeness; external show; how something appears to others
المفضلات