My correspondent apologized for not answering my letter.
The Apology of Socrates.
The CEO made a public apology for the scandal, and promised full cooperation with the authorities.
Ben bir özür istemiyorum. Ben bir açıklama istiyorum.
- I don't want an apology. I want an explanation.
O niçin bir özür gerektiriyor?
- Why does that require an apology?
Ona özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.
- I called Susan to apologize to her, but she hung up on me.
Tom'un özür dilemek için çok fırsatı vardı, ama bunu yapmadı.
- Tom had plenty of chances to apologize, but he didn't.
Tom'un özür dilemesini istemiyorum.
- I don't want Tom's apology.
Özür dilemeye gerek yok.
- There's no need for an apology.
Ona özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.
- I called Susan to apologize to her, but she hung up on me.
Söylediğim için özür dilemek zorunda değilim.
- I don't have to apologize for what I said.