anywhere but alaska

listen to the pronunciation of anywhere but alaska
الإنجليزية - التركية

تعريف anywhere but alaska في الإنجليزية التركية القاموس.

outside
(şans/olasılık/vb.) uzak
outside
dış taraf

Kalenin dış tarafı beyaza boyandı. - The outside of the castle was painted white.

Duvar dış tarafta beyaz ve içeride yeşil. - The wall is white on the outside and green on the inside.

outside
dış

Onun dışında, başka hiç kimse partiye gelmedi. - Outside of him, no one else came to the party.

Bunu dışarı götürelim mi? - Shall we take this outside?

outside
sayfanın dış kısımlarında
outside
{s} dışarıda

TV izleme yerine dışarıda oynayın. - Play outside instead of watching TV.

Tom Mary'ye dışarıda oynanmayacak kadar sıcak olduğunu söyledi. - Tom told Mary that it was too hot to play outside.

outside
{e} ötesine
outside
(İnşaat) dışarısı, dış taraf
outside
azami/uzak/dış
outside
{s} en çok
outside
edat dış taraf
outside
{e} den başka
outside
azami
outside
Dışta dışarı
outside
(isim) dış, dışarı, en fazla miktar, ileri uç bölgesi (saha)
outside
{e} dışına

Onlar evlerimizin dışına bomba yerleştirdiler. - They planted bombs outside our homes.

Alışılmışın dışına çık. - Think outside the box.

outside
{i} dış görünüş
outside
{s} dış kaynaklı
outside
{s} dışarıdaki

Lütfen çöpünü dışarıdaki çöp kutularına koy. - Please put your waste in the bins outside.

Tom dışarıdaki insanların sesini duyabildi. - Tom could hear the sound of people outside.

الإنجليزية - الإنجليزية
outside
anywhere but alaska

    الواصلة

    a·ny·where but A·las·ka

    التركية النطق

    enihwer bʌt ıläskı

    النطق

    /ˈenēhˌwer ˈbət əˈlaskə/ /ˈɛniːhˌwɛr ˈbʌt əˈlæskə/
المفضلات