تعريف anywhere في الإنجليزية التركية القاموس.
- (herhangi) bir yere
- (herhangi) bir yerde
- her/hiç bir yerde/yere
- neresi/nereye/nerede olursa olsun
- herhangi bir yerde
Herhangi bir yerde evinizdeymiş gibi hisseder misiniz?
- Do you feel at home anywhere?
Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.
- Tom says he thinks he could live anywhere.
- hiç bir yere
Odan temiz olana kadar hiç bir yere gitmiyorsun.
- You're not going anywhere until your room is clean.
Tom hiç bir yere yürümez.
- Tom doesn't ever walk anywhere.
- hiçbir yerde
Ona her yerde baktılar, ama hiçbir yerde bulamadılar.
- They looked everywhere for him, but couldn't find him anywhere.
Oradan başka hiçbir yerde onu alamazsın.
- You can't buy it anywhere but there.
- bir yer: He never goes anywhere. Hiçbir yere gitmez. Do you need anywhere to stay? Kalacak bir yere ihtiyacın var mı? I couldn't find it
- her yere
Biz istediğimiz her yere gidebiliriz .
- We can go anywhere we want.
İstediğiniz her yere gidebilirsiniz.
- You may go anywhere you like.
- herhangi bir yere veya yerde
- herhangi bir yere
Herhangi bir yere gitmek istemiyorum.
- I don't want to go anywhere.
Tom herhangi bir yere gitmek zorunda değildir.
- Tom doesn't have to go anywhere.
- bir yere
Bir yere gidiyor musun?
- Are you going anywhere?
Tom köpeği olmadan bir yere gidemedi.
- Tom couldn't go anywhere without his dog.
- herhangi bir yer
Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.
- Tom says he thinks he could live anywhere.
Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
- her yer
O tür şey her yerde bulunamaz.
- That kind of thing can't be found just anywhere.
Ona her yerde baktılar, ama hiçbir yerde bulamadılar.
- They looked everywhere for him, but couldn't find him anywhere.
- bir yerde
Tom cinayet anında cinayet mahalline yakın bir yerde olmadığını iddia ediyor.
- Tom claims that he wasn't anywhere near the murder scene at the time of the murder.
Herhangi bir yerde bir telefon var mı?
- Is there a telephone anywhere?
- her yerde
O tür şey her yerde bulunamaz.
- That kind of thing can't be found just anywhere.
Ona her yerde baktılar, ama hiçbir yerde bulamadılar.
- They looked everywhere for him, but couldn't find him anywhere.
- bir yer
Herhangi bir yerde evinizdeymiş gibi hisseder misiniz?
- Do you feel at home anywhere?
Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
- nerede olursa olsun
- anywhere else
- başka bir yere
- anywhere else
- başka bir yerde
- anywhere but there
- oradan başka her yerde
- beneath the sun, anywhere on earth
- güneşinin altında her yerde yeryüzünde
- i can't find my passport anywhere
- pasaportumu hiçbir yerde bulamıyorum
