anyone who does not belong in the environment in which they are found

listen to the pronunciation of anyone who does not belong in the environment in which they are found
الإنجليزية - التركية

تعريف anyone who does not belong in the environment in which they are found في الإنجليزية التركية القاموس.

stranger
{i} yabancı

Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı. - A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.

Bir köpek yabancılara havlar. - A dog will bark at strangers.

unknown
{i} bilinmeyen

Onun buluşlarının büyük bir kısmı tarihe bilinmeyen olarak kalacağı tahmin edilmektedir. - It is estimated that a great part of his inventions would remain unknown to the date.

X sembolü genellikle matematikte bilinmeyen sayıyı temsil etmektedir. - The symbol X usually stands for an unknown quantity in mathematics.

stranger
el
stranger
yaban

Adam tam bir yabancıydı. - The man was a total stranger.

Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı. - A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.

stranger
dışarıdan gelen kimse
unknown
kimliği belirsiz
unknown
tanınmayan

Yaşarken tanınmayan birçok büyük düşünür ölümden sonra ünlü oldu. - Many great thinkers who were unknown while alive became famous after death.

stranger
bir işin yabancısı veya acemisi
stranger
{i} acemi
stranger
(Askeri) (BEARING, DISTANCE, ALTITUDE) "STRANGER" KODU: Hava önlemede "size göre yönü, mesafesi ve irtifaı belirtilen şekilde olan kimliği belirsiz uçak" anlamına gelen kod
stranger
{i} işin yabancısı
stranger
hakkı olmadan bir işe karışan kimse
unknown
(sıfat) bilinmeyen, tanınmamış, bilinmez, gizli, meçhul, yabancı
unknown
Unknown Soldier Meçhul Asker
unknown
{i} yabancı
unknown
meçhul kimse
unknown
{s} gizli
unknown
{s} tanınmamış
الإنجليزية - الإنجليزية
unknown
stranger
Alien
anyone who does not belong in the environment in which they are found

    الواصلة

    a·ny·one who does not be·long in the en·vi·ron·ment in which they are found

    التركية النطق

    eniwın hu dîz nät bîlông în dhi învayrınmınt în hwîç dhey ır faund

    النطق

    /ˈenēwən ˈho͞o dəz ˈnät bəˈlôɴɢ ən ᴛʜē ənˈvīrənmənt ən ˈhwəʧ ˈᴛʜā ər ˈfound/ /ˈɛniːwən ˈhuː dɪz ˈnɑːt bɪˈlɔːŋ ɪn ðiː ɪnˈvaɪrənmənt ɪn ˈhwɪʧ ˈðeɪ ɜr ˈfaʊnd/
المفضلات