any single race which determines final places and times in an event

listen to the pronunciation of any single race which determines final places and times in an event
الإنجليزية - التركية

تعريف any single race which determines final places and times in an event في الإنجليزية التركية القاموس.

final
final
final
nihai

Biz nihai bir karar aldık. - We've made a final decision.

Tom nihai kararı Mary'ye bıraktı. - Tom left the final decision to Mary.

final
{s} son

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı. - The lioness finally gave chase to the gazelle.

Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü. - Because of hunger and fatigue, the dog finally died.

final
{s} kesin

Mahkemenin kararı kesindir. - The court's decision is final.

Karar henüz kesinleşmiş değil. - The decision is not yet final.

final
spor final
final
dönem sonu sınavı
final
gazet

Sonunda oturmak ve gazete okumak için zaman buldum. - I finally found time to sit down and read the newspaper.

Gazetelere göre adam sonunda itiraf etti. - According to the papers, the man has finally confessed.

final
son maç
final
yıl sonu
final
sonda gelen
final
sonunda

Sonunda onu polise teslim etmeye karar verdik. - We finally decided to give him over to the police.

Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü. - Because of hunger and fatigue, the dog finally died.

final
{s} spor final: final match final maçı
final
{s} kusursuz
final
{i} final karşılaşması
final
{i} son baskı (gazete)
final
{s} sonuncu
الإنجليزية - الإنجليزية
final
any single race which determines final places and times in an event

    الواصلة

    a·ny sin·gle race which determines fi·nal places and times in an e·vent

    التركية النطق

    eni sînggıl reys hwîç dıtırmınz faynıl pleysız ınd taymz în ın ivent

    النطق

    /ˈenē ˈsəɴɢgəl ˈrās ˈhwəʧ dəˈtərmənz ˈfīnəl ˈplāsəz ənd ˈtīmz ən ən ēˈvent/ /ˈɛniː ˈsɪŋɡəl ˈreɪs ˈhwɪʧ dəˈtɜrmənz ˈfaɪnəl ˈpleɪsəz ənd ˈtaɪmz ɪn ən iːˈvɛnt/
المفضلات