İltica talebinde bulundum.
- I've requested asylum.
Onlar körler için barınak inşa ettiler.
- They built an asylum for the blind.
Elçilik, yabancı mültecilere siyasi sığınmayı reddetti.
- The embassy denied political asylum to foreign refugees.
Onlar siyasi sığınma aldıktan sonra vatandaş oldu.
- They became citizens after receiving political asylum.
Atalarım siyasi sığınma bulmayı ümit etmişlerdi.
- My ancestors hoped to find political asylum.