any person under the age of majority

listen to the pronunciation of any person under the age of majority
الإنجليزية - التركية

تعريف any person under the age of majority في الإنجليزية التركية القاموس.

minor
yardımcı
minor
{i} üniversitede ikinci branş
minor
ikinci derecede olan
minor
(İnşaat) azınlık

Azınlık haklarını korumalıyız. - We have to stand up for minority rights.

Küçük ama sesli bir azınlık, toplantının kesilmesine yol açtı. - A small, but vocal minority, disrupted the meeting.

minor
ufak

Sergi ufak bir skandala neden oldu. - The exhibition caused a minor scandal.

Tom ufak yaralar aldı. - Tom received minor injuries.

minor
(Ticaret) daha önemsiz
minor
küçük

Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız. - We should spend our time creating content for our website rather than wasting time worrying about minor cosmetic details.

Bana babamın servetinden küçük bir pay verildi. - I was given a minor share of my father's wealth.

minor
minör
minor
ikincil
minor
ergin olmayan çocuk
minor
daha küçük
minor
üniversitede ikinci branşa ait
minor
{i} ergin olmayan kimse, rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
kücük
minor
rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
rüştünü ispat etmemiş
minor
{s} reşit olmayan

Tom'un çalıştığı bar reşit olmayan kimselere alkollü içki sattığı için ruhsatını kaybetti. - The bar where Tom works lost its license because they had been selling alcoholic drinks to minors.

Almanya'da 18 yaşından küçükseniz reşit olmayan bir kimsesinizdir. - In Germany you're a minor if you're younger than 18 years old.

minor
önemi az
minor
{i} (üniversitede) yardımcı branş. 3
minor
(Tıp) Küçük (Parvus'un komparatif şekli), minoris
الإنجليزية - الإنجليزية
minor
any person under the age of majority

    الواصلة

    a·ny per·son un·der the age of ma·jo·ri·ty

    التركية النطق

    eni pırsın ʌndır dhi eyc ıv mıcôrıti

    النطق

    /ˈenē ˈpərsən ˈəndər ᴛʜē ˈāʤ əv məˈʤôrətē/ /ˈɛniː ˈpɜrsən ˈʌndɜr ðiː ˈeɪʤ əv məˈʤɔːrətiː/
المفضلات