Chicago için rehberlik etmek istiyorum.
- I want a guide to Chicago.
Ben Nagasaki çevresinde onlara rehberlik etmek için onlarla birlikte gittim.
- I went with them so that I could guide them around Nagasaki.
Arkadaşım rehberimiz olacak.
- My friend will be our guide.
Nagasaki çevresinde onlara rehberlik edebilmem için kadınla birlikte gittim.
- I went with the women so that I could guide them around Nagasaki.
Öğretmenim kariyer seçiminde bana rehberlik etti.
- My teacher guided me in the choice of a career.
Tom ormanda bize rehberlik etti.
- Tom guided us through the woods.
Ben sizin için bir kılavuz olarak hareket edeceğim.
- I'll act as a guide for you.
Kılavuza göre bu çevredeki en iyi restoran burası.
- According to the guidebook, this is the best restaurant around here.