Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
O çalışırken bir kaza yaptı.
- While working, she had an accident.
Bu, rastlantı değildi.
- This was no accident.
Bu keşif tamamen rastlantıydı.
- That discovery was quite accidental.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
Kazara Jane ile karşılaştım.
- I met Jane by accident.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Savaş tesadüfen patlak vermedi.
- The war didn't break out by accident.
Onu tanımam tamamen tesadüftü.
- It was pure accident that I came to know her.