I doubt that Tom would ever consider selling his antique car.
- Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim.
Can you tell me where the nearest antique shop is?
- Bana en yakın antikacının nerede olduğu söyler misiniz?
My father is interested in ancient history.
- Babam antik tarihle ilgileniyor.
Rome has a lot of ancient buildings.
- Roma bir sürü antik yapılara sahiptir.