O yanlış cevap verdi.
- He answered incorrectly.
O başını öne eğerek cevap verdi.
- She answered with a nod.
Çocuk cevap verdi: Ben Japonum.
- I'm Japanese, the boy answered.
Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
- I called his office again and again, but no one answered.
Soruyu cevaplamak için senin sıran.
- It's your turn to answer the question.
O, cevaplamak için isteksizdi.
- He was reluctant to answer.
Bütün soruları yanıtlamak zorunda mıyım?
- Do I have to answer all of the questions?
O benim soruları yanıtlamaktan kaçındı.
- She avoided answering my questions.
Tom Mary'nin cevap vermek istemediği birkaç soru sordu.
- Tom asked a few questions that Mary didn't want to answer.
O, telefona cevap vermek için kalktı.
- She got up to answer the phone.
Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı.
- The ease with which he answered the question surprised us.
John soruya yanıt vermez.
- John will not answer the question.
Çocuk cevap verdi: Ben Japonum.
- I'm Japanese, the boy answered.
Larry Ewing bana cevap vermiyor.
- Larry Ewing doesn't answer me.
Cevabınız tatmin edici olmaktan uzaktır.
- Your answer is far from satisfactory.
Onun cevabı tatmin edici olmaktan uzaktı.
- His answer was far from satisfactory.
Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı.
- The ease with which he answered the question surprised us.
Aşağıdaki soruları İngilizce olarak yanıtlayın.
- Answer the following questions in English.
Köpek John adına karşılık veriyor.
- The dog answers to the name John.
Ben onun sahtekarlığına karşılık veremem.
- I can't answer for his dishonesty.
Çözümü bilmiyorsan cevabı boş bırakmalısın.
- You should leave the answer blank if you don't know the solution.
Problemin çözümü yok gibi görünüyordu.
- There seemed to be no answer to the problem.
Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
- The quality of higher education must answer to the highest international standards.
Larry Ewing bana cevap vermiyor.
- Larry Ewing doesn't answer me.
Her answer to his proposal was a slap in the face.
Theobald spoke as if watches had half-a-dozen purposes besides time-keeping, but he could hardly open his mouth without using one or other of his tags, and answering every purpose was one of them.
He answered the question.
She answered the door.
I wish she had answered her picture as well.
... Well, Faraday answered the question. He would create a cage for children. He would ...
... to get here quickly. Earlier this week, the President answered questions from Steve Grove ...