ألمانية - التركية
تعريف anstand في ألمانية التركية القاموس.
- r. 'anştant terbiye, görgü
- [der] görgü, terbiye, adabımuaşeret; iffet
- en {'anştalt} e kurum, kuruluş
- adap
- alın damarı
الإنجليزية - التركية
تعريف anstand في الإنجليزية التركية القاموس.
- decency
- ılım
- decency
- {i} nezaket
Tom'un bile özür dileme nezaketi yoktu.
-Tom didn't even have the decency to apologize.
Özür dileme nezaketi vardı.
-She had the decency to apologize.
- decency
- topluma uygunluk
- decency
- terbiye
Tom'un bile hatalı olduğunu itiraf etmek için terbiyesi yoktu.
-Tom didn't even have the decency to admit he was wrong.
O yanılgan olduğunu itiraf edebilecek bir terbiyeye sahip değildi.
-He didn't have the decency to admit that he was wrong.
- decency
- incelik
- decency
- ıIımlılık
- decency
- {i} ılımlılık
- decency
- {i} namus
- decency
- bu şekilde yapılan herhangi bir iş veya davranış
- decency
- {i} anlayışlılık
- decency
- {i} edep
- decency
- {i} iffet, namus
- decency
- {i} uygunluk
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف anstand في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- decorum
It was a surprise to see all the students behaving with decorum on prom night.
-Es war eine Überraschung zu sehen, dass sich die Studenten am Abend des Abschlussballs alle anständig verhielten.
- grace
- modesty
- propriety
- raised hide (hunting)
- decency
- policy
- screened shooting stand
- seemliness
- good grace
- common decency
- decencies
- Er hat keinen Funken Anstand.
- He has not a spark of decency
- Er hatte nicht einmal den Anstand, sich zu entschuldigen.
- He didn't even have the grace to apologize
- den Anstand in krasser Weise verletzen
- to be an outrage against decency
- etw. mit Anstand tun
- to do something with propriety