Tom bizim fikirlerimizi sormadı.
- Tom didn't ask for our opinions.
Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
- No one wants to listen to my opinions.
O, birbiri ardına görüşlerini değiştirir.
- He changes his opinions one after another.
Onun görüşleri değersizdir.
- His opinions are worthless.
Roma'da bütün görülecek yerleri bir günde görmek imkansızdır.
- It's impossible to see all the sights in Rome in one day.
Yarın yaklaşık bu zaman Osaka'nın görülmeye değer yerlerini geziyor olacağız.
- We will be doing the sights of Osaka about this time tomorrow.
Biz Yokohama'nın görülmeye değer yerlerini gezdik.
- We did the sights of Yokohama.
Son gelişmeler onların seyahat planlarını değiştirmelerine neden oldu.
- Recent developments caused them to change their travel plans.
Kongre tarafından yapılan planlara uyuyorum.
- I'm following the plans made by congress.
Bunlar tamamen farklı düşünceler.
- These are completely different opinions.
Düşüncelerle gerçekleri karıştırmayın.
- Don't confuse opinions with facts.