another time; but

listen to the pronunciation of another time; but
الإنجليزية - التركية

تعريف another time; but في الإنجليزية التركية القاموس.

again
yeni baştan

Bu yeni baştan oluyor. - It's happening all over again.

Yeni baştan yapman gerekse neyi farklı yapardın? - If you had to do it all over again, what would you do differently?

again
Yinele (son işlemi)
again
ayrıca

Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır. - Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.

Fiyat düşük ama ayrıca kalite çok iyi değil. - The price is low, but then again, the quality isn't very good.

again
yine

Bugün yine kalabalık. - It's crowded again today.

Tom ve Mary, ertesi hafta yine orada buluşmak için karar verdi. - Tom and Mary decided to meet there again the following week.

again
kaytadan
again
tekrar

Onu asla tekrar yapmayacağım. - I will never do it again.

Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım. - And I will raise it again in three days.

again
gene

Sekiz ay sonra, nihayet gene kızlarla çıkmaya başladı. - After eight months, he eventually started dating girls again.

Genellikle insanlar tüketim vergisine karşıdırlar. - In general, people were against the consumption tax.

again
kayta
again
yeniden

Lütfen onu yeniden söyleyin! - Please say that again!

Yeniden ödeyerek saçmalık etti. - It is foolish of him to pay for it again.

again
bazen
again
bir daha

Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi. - Tom said that nothing like that would ever happen again.

Bir daha asla âşık olmayacağım. - I will never fall in love again.

again
now and again ara sıra
again
defaatle
again
üstelik

O tek kelime Fransızca söyleyemez ama üstelik bir yerli gibi İngilizce konuşur. - He can't say one word of French, but then again he speaks English like a native.

الإنجليزية - الإنجليزية
again
another time; but
المفضلات