Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.
- Thousands of people were deceived by the advertisement.
Birçok kişi reklam tarafından aldatıldı.
- Many people were deceived by the advertisement.
Eski kanepeni satmak istiyorsan neden yerel bir gazeteye bir reklam koymuyorsun?
- If you want to sell your old sofa, why not put an advertisement in the local paper?
Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.
- Thousands of people were deceived by the advertisement.
Az önce yapılan duyuruyu anlayamadım.
- I couldn't understand the announcement that was just made.
Genellikle bir konser öncesinde seyirciden ya telefonlarını kapatmalarını ya da sessiz moda geçmelerini isteyen bir duyuru vardır.
- Usually before a concert there is an announcement asking the audience to either turn off their phones or switch them to manner mode.
Gazeteye bir ilan verdi.
- He put an announcement in the newspaper.
Biz tüm personel salonlarında duyuru ilan edeceğiz.
- We will post the announcement in all the staff lounges.
Buraya yakın kiralık bir daire olduğunu gazete ilanlarından okudum.
- I read in the newspaper advertisements that there is an apartment for rent near here.
New York Times'daki son ilanınızdan etkilendim.
- I am impressed by your recent advertisement in the New York Times.