Tom Mary'yi bu kadar öfkeli görmemişti.
- Tom had never seen Mary so furious.
Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.
- Colorless green ideas sleep furiously.
Yangın şiddetli bir şekilde yanıyor.
- The fire is burning furiously.
Tom Mary'ye kızgın olmalı.
- Tom must be furious with Mary.
Nedense, o bana gerçekten kızgın.
- For some reason, she's really furious with me.
Tom Mary'ye karşı çok öfkeliydi.
- Tom was furious with Mary.