angesteuert

listen to the pronunciation of angesteuert
الإنجليزية - التركية

تعريف angesteuert في الإنجليزية التركية القاموس.

controlled
kontrol edilmiş
controlled
denetlenmiş
controlled
kontrollü

Mary kontrollü bir eşti. - Mary was a controlled wife.

Nükleer reaktörün koruyucu somut tabakası kontrollü patlamalar kullanılarak imha edilecek. - The concrete layer of the nuclear reactor's shielding will be destroyed using controlled explosions.

controlled
denetimli
controlled
{f} kontrol et

Fadıl, bölgedeki uyuşturucu ticaretini kontrol etti. - Fadil controlled the drug trade in the area.

İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti. - The government of the Inca Empire controlled everything.

controled
kontrollü
ألمانية - الإنجليزية