الإنجليزية - التركية
تعريف anesthetized; lacking sensitivity (to pain); in shock; senseless في الإنجليزية التركية القاموس.
- numb
- {f} uyuştur
Soğuk uzuvları uyuşturur.
-Cold numbs the limbs.
Bir buz paketi acıyı uyuşturacaktır.
-An ice pack will numb the pain.
- numb
- uyuşturmak
- numb
- uyuşuk
- numb
- uyuşuk,v.uyuştur: adj.duygusuz
- numb
- {s} hissiz
- numb
- {f} duygusuzlaştırmak
- numb
- numbly hissizce
- numb
- {f} hissizleştirmek
- numb
- (sıfat) uyuşmuş, hissiz, uyuşuk, donakalmış, duygusuz
- numb
- {s} uyuşmuş
Benim sağ elim uyuşmuş.
-My right hand is numb.
Tom'un ayaklarını uyuşmuş hissediyordu.
-Tom's feet felt numb.
- numb
- numbness duygusuzluk
- numb
- uyuşukluk vermek
- numb
- {f} dondurmak
- numb
- {s} duygusuz
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف anesthetized; lacking sensitivity (to pain); in shock; senseless في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} numb
anesthetized; lacking sensitivity (to pain); in shock; senseless
الواصلة
anesthetized; lack·ing sen·si·ti·vi·ty (to pain); in shock; sense·lessالنطق
Resimler
السابق
المفضلات