Adam kendini savunmak için yalvardı.
- The man pleaded self-defence.
Bir savunma pazarlık söz konusu değildir.
- A plea bargain is out of the question.
Davalı lütfen ayağa kalkın.
- The defendant will please rise.
O, onun kalmasını rica etti.
- She pleaded with him to stay.
Lütfen 2.30'dan önce Tom'un beni aramasını rica et.
- Please ask Tom to call me before 2:30.
Lütfen benim samimi özürlerimi kabul edin.
- Please accept my sincere apologies.
Lütfen Tom'a özürlerimi ilet.
- Please extend my apologies to Tom.
Benim bahanelerimi duymazdan geliyordu.
- He was deaf to my pleas.
Lütfen yazılı talep doldurun.
- Please file a written request.