an urgent prayer or entreaty

listen to the pronunciation of an urgent prayer or entreaty
الإنجليزية - التركية

تعريف an urgent prayer or entreaty في الإنجليزية التركية القاموس.

plea
savunma

Adam kendini savunmak için yalvardı. - The man pleaded self-defence.

Bir savunma pazarlık söz konusu değildir. - A plea bargain is out of the question.

plea
{i} mazeret
plea
court of common pleas medeni hukuk mahkemesi
plea
{i} dava

Davalı lütfen ayağa kalkın. - The defendant will please rise.

plea
rica

O, onun kalmasını rica etti. - She pleaded with him to stay.

Lütfen 2.30'dan önce Tom'un beni aramasını rica et. - Please ask Tom to call me before 2:30.

plea
özür

Lütfen benim samimi özürlerimi kabul edin. - Please accept my sincere apologies.

Lütfen Tom'a özürlerimi ilet. - Please extend my apologies to Tom.

plea
itiraz
plea
{i} bahane

Benim bahanelerimi duymazdan geliyordu. - He was deaf to my pleas.

plea
{i} yalvarma
plea
savunma/rica/özür
plea
{i} talep

Lütfen yazılı talep doldurun. - Please file a written request.

plea
{i} huk. dava
plea
{i} huk. iddia, ifade
plea
special plea asıl davadaki maddelere ilaveten ortaya atılan yeni şikâyet maddesi
الإنجليزية - الإنجليزية
plea
an urgent prayer or entreaty

    الواصلة

    an ur·gent pray·er or en·trea·ty

    التركية النطق

    ın ırcınt preyır ır entriti

    النطق

    /ən ˈərʤənt ˈprāər ər enˈtrētē/ /ən ˈɜrʤənt ˈpreɪɜr ɜr ɛnˈtriːtiː/
المفضلات