an unpainted or unvarnished spot in a vessel

listen to the pronunciation of an unpainted or unvarnished spot in a vessel
الإنجليزية - التركية

تعريف an unpainted or unvarnished spot in a vessel في الإنجليزية التركية القاموس.

holiday
tatil

Tatil boyunca orada kamp yaptık. - We camped there over the holiday.

Tatilde deniz kenarına giderdik. - We used to go to the seaside on holiday.

holiday
{i} tatil günü; tatil
holiday
{i} bayram günü; yortu günü
holiday
Iegal holiday resmi tatil günü
holiday
Roman holiday katılanların zaranna olan eğlence
holiday
tatil yap

O, ona uzun bir tatil yapmasını tavsiye etti. - She advised him to take a long holiday.

Biz harika bir tatil yaptık. - We had a wonderful holiday.

holiday
{i} dini bayram
holiday
{i} yortu
holiday
holiday clothes bayramlık elbise
holiday
{i} izin

Şimdi hiçbir şekilde hasta olmama izin verilmiyor. Yarın benim tatilim. - I am, by no means, allowed to become ill now, tomorrow is my holiday.

Koşullar bana böyle bir tatil izin vermez. - Circumstances do not permit me such a holiday.

holiday
(Askeri) BİR SAHANIN GÖRÜNTÜ KAPLAMASINDA KASITSIZ OLARAK BIRAKILAN BOŞLUK: Bak. "gap (imagery) "
holiday
(Ticaret) genel tatil
holiday
dinlence
holiday
tatil yapmak

O, Fransa'da bir tatil yapmak için kocasını ikna etti. - She talked her husband into having a holiday in France.

holiday
tatile çıkmak
holiday
bayramlık
holiday
(isim) tatil, bayram, izin, yortu, dini bayram
الإنجليزية - الإنجليزية
holiday
an unpainted or unvarnished spot in a vessel

    الواصلة

    an un·paint·ed or un·var·nished spot in a ves·sel

    التركية النطق

    ın ınpeyntîd ır ınvärnîşt spät în ı vesıl

    النطق

    /ən ənˈpāntəd ər ənˈvärnəsʜt ˈspät ən ə ˈvesəl/ /ən ənˈpeɪntɪd ɜr ənˈvɑːrnɪʃt ˈspɑːt ɪn ə ˈvɛsəl/
المفضلات