an unexpected event that has economic consequences

listen to the pronunciation of an unexpected event that has economic consequences
الإنجليزية - التركية

تعريف an unexpected event that has economic consequences في الإنجليزية التركية القاموس.

shock
şok

Haberi duysa, şoka girer. - If he should hear the news, he would be shocked.

Kaza haberi benim için büyük bir şok oldu - The news of the accident was a great shock to me.

shock
(Biyokimya) çarpılım
shock
çarpmak (elektrik)
shock
çok şaşırtmak
shock
şoke etmek
shock
tahıl balyaları
shock
{f} sars

Kalabalık sarsılmış görünüyordu. - The crowd looked shocked.

Biz onun ani ölümünden oldukça sarsıldık. - We were quite shocked by her sudden death.

shock
darbe

Bu saat darbeye dayanıklı. - This watch is shock-proof.

shock
demet yığını
shock
{f} elektrik çarpmak
shock
{f} elektrik şoku vermek
shock
{i} çalı gibi gür saç
shock
{i} utanç
shock
{f} darıltmak
shock
{i} sarsılma
shock
{f} şoke etmek, çok şaşırtmak, sarsmak, dehşete düşürmek
shock
(Diş Hekimliği) Tansiyon düşmesi, hızlı ve zayıf nabız, solgun ve soğuyan deri, zayıf solunum vb. semptomları olan akut dolaşım bozukluğu yetersizliği
shock
{i} demet
shock
{f} kâlbini kırmak
الإنجليزية - الإنجليزية
shock
an unexpected event that has economic consequences

    الواصلة

    an un·ex·pec·ted e·vent that has e·co·no·mic con·se·quenc·es

    التركية النطق

    ın ʌnîkspektîd ivent dhıt hız ikınämîk känsıkwensız

    النطق

    /ən ˌənəkˈspektəd ēˈvent ᴛʜət həz ˌēkəˈnämək ˈkänsəˌkwensəz/ /ən ˌʌnɪkˈspɛktɪd iːˈvɛnt ðət həz ˌiːkəˈnɑːmɪk ˈkɑːnsəˌkwɛnsəz/
المفضلات