an undergraduate student during the year preceding graduation

listen to the pronunciation of an undergraduate student during the year preceding graduation
الإنجليزية - التركية

تعريف an undergraduate student during the year preceding graduation في الإنجليزية التركية القاموس.

senior
{i} üst

Tom üst düzey bir yöneticidir. - Tom is a senior executive.

O hükümette üst düzey bir konuma sahiptir. - She holds a senior position in the government.

senior
{s} yaşça büyük
senior
yaşça daha büyük
senior
(Ticaret) emektar

Tabii, birçok emektar vatandaş emeklilikten memnundur. - Of course, many senior citizens are happy with retirement.

senior
{i} büyük
senior
kıdemlilik
senior
daha yaşlı olan kişi
senior
son sınıfa ilişkin
senior
kıdemli kişi
senior
{s} yaşlı

Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti. - The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.

Yaşlı birine yerini verdi. - She gave her seat to a senior citizen.

senior
{s} son sınıfla ilgili
senior
(Askeri) KIDEMLİ ÜST: Hizmet süresi diğerlerinden fazla olan; sınıflandırmalarda esas olarak alınan tipe nazaran ileri derecede bulunan
senior
{i} baba
senior
{s} daha yaşlı
senior
{i} son sınıf öğrencisi

Tom lise son sınıf öğrencisi. - Tom is a high school senior.

Lise son sınıf öğrencisi misin? - Are you a senior high school student?

senior
senior citizen yaşlı kimse
senior
senior high school
senior
{i} kıdemli kimse
الإنجليزية - الإنجليزية
senior
an undergraduate student during the year preceding graduation

    الواصلة

    an un·der·gra·du·ate stu·dent dur·ing the year pre·ced·ing gra·du·a·tion

    التركية النطق

    ın ʌndırgräcıwıt studınt dyûrîng dhi yîr prisidîng gräcueyşın

    النطق

    /ən ˌəndərˈgraʤəwət ˈsto͞odənt ˈdyo͝orəɴɢ ᴛʜē ˈyər prēˈsēdəɴɢ ˌgraʤo͞oˈāsʜən/ /ən ˌʌndɜrˈɡræʤəwət ˈstuːdənt ˈdjʊrɪŋ ðiː ˈjɪr priːˈsiːdɪŋ ˌɡræʤuːˈeɪʃən/
المفضلات