an overflow; that which overflows; exuberance; copiousness

listen to the pronunciation of an overflow; that which overflows; exuberance; copiousness
الإنجليزية - التركية

تعريف an overflow; that which overflows; exuberance; copiousness في الإنجليزية التركية القاموس.

overflowing
taşma

O bütün fakir insanların bacalarını düşürür ve çorapları taşmasına doldurur. - He tumbles down all the poor people's chimneys, and fills up the stockings to overflowing.

overflowing
(Askeri) aşma
overflowing
{f} taş

O bütün fakir insanların bacalarını düşürür ve çorapları taşmasına doldurur. - He tumbles down all the poor people's chimneys, and fills up the stockings to overflowing.

O tam olarak coşku nedeniyle taşan biri değildi. - He wasn't exactly overflowing with enthusiasm.

overflowing
pek bol
overflowing
taşarak
overflowing
taşkınlık
overflowing
{s} taşkın
overflowing
{s} bereketli
overflowing
bolluk
overflowing
su basma
overflowing
{s} taşan

O tam olarak coşku nedeniyle taşan biri değildi. - He wasn't exactly overflowing with enthusiasm.

overflowing
{s} coşkun
الإنجليزية - الإنجليزية
overflowing
an overflow; that which overflows; exuberance; copiousness
المفضلات