an operation on a set which produces only elements in that set

listen to the pronunciation of an operation on a set which produces only elements in that set
الإنجليزية - التركية

تعريف an operation on a set which produces only elements in that set في الإنجليزية التركية القاموس.

closed
kapalı

Gözleri kapalı müzik dinledi. - He listened to the music with his eyes closed.

Otel kış boyunca kapalı kalır. - The hotel remains closed during the winter.

closed
kapanmak
closed
basına kapalı
closed
örtük
closed
yumuk
closed
(Bilgisayar) kapatıldı

Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar. - After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.

Tatoeba Noel için kapatıldı. - Tatoeba was closed for Christmas.

closed
yumulu
closed
{f} kapat

O, onun söylediğine kulaklarını kapattı. - She closed her ears to what he was saying.

Onlar beşte dükkânı kapattı. - They closed the shop at five.

closed
{s} kapanmış

Oraya vardığımda mağaza zaten kapanmıştı. - The store was already closed when I got there.

Konuyu kapanmış olarak kabul ediyorum. - I consider the matter closed.

closed
{s} kapatılmış

Kapılar kapatılmıştı. - The doors were closed.

Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı. - The airspace around the airport was closed temporarily.

الإنجليزية - الإنجليزية
closed
an operation on a set which produces only elements in that set

    الواصلة

    an op·e·ra·tion on a SET which produces on·ly elements in that SET

    التركية النطق

    ın äpıreyşın ôn ı set hwîç prıdusız ōnli elımınts în dhıt set

    النطق

    /ən ˌäpərˈāsʜən ˈôn ə ˈset ˈhwəʧ prəˈdo͞osəz ˈōnlē ˈeləmənts ən ᴛʜət ˈset/ /ən ˌɑːpɜrˈeɪʃən ˈɔːn ə ˈsɛt ˈhwɪʧ prəˈduːsəz ˈoʊnliː ˈɛləmənts ɪn ðət ˈsɛt/
المفضلات