Yapmanız gereken üçüncü şey bu yeteneği geliştireceğinizin farkına varmak
- The third thing you have to do is develop this ability to notice.
Gazetedeki bir duyuru vasıtasıyla kaybolan köpeğimi buldum.
- I found my lost dog by means of a notice in the paper.
Sonraki duyuruya kadar bekle.
- Wait until further notice.
Tom duvara ilan yapıştırdı.
- Tom posted the notice on the wall.
Bildirim kötü biçimde basıldı.
- The notice was badly printed.
O, duvara bir bildiri yapıştırdı.
- She pasted a notice on the wall.
Yönetici ekstra tatil hakkında bir genelge çıkardı.
- The manager put up a notice about the extra holiday.
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
- What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
Kekin yanması benim hatamdır. Telefonda konuşuyordum ve zamana dikkat etmedim.
- It's my fault that the cake was burned. I was talking on the phone and didn't notice the time.
Işığın kırmızıya döndüğüne dikkat etmedim.
- I didn't notice the light turn red.
O bana haber vermedi.
- She didn't notice me.
Tom haber vermeden ayrıldı.
- Tom left with no notice.