an offer of money, usually in satisfaction of a claim or demand

listen to the pronunciation of an offer of money, usually in satisfaction of a claim or demand
الإنجليزية - التركية

تعريف an offer of money, usually in satisfaction of a claim or demand في الإنجليزية التركية القاموس.

tender
(Nükleer Bilimler) ihale
tender
{s} gevrek

Biftek sulu ve gevrek. - The roast beef is juicy and tender.

tender
{s} yumuşak

Bu sığır çok yumuşak. O sadece ağzınızda erir. - That beef is very tender. It just melts in your mouth.

Gözyaşları, onun yumuşak yanaklarından aşağıya süzüldü. - Tears rolled down her tender cheeks.

tender
{f} sunmak
tender
kolaylıkla incinen
tender
(Ticaret) icap
tender
teklifte bulunmak
tender
teklif

Şirketinizin teklifi kazandığını duydunuz mu? - Have you already heard that your firm has won the tender?

tender
duyarlı

Dünyanın daha fazla duyarlılığa ihtiyacı var. - The world needs more tenderness.

tender
kömür vagonu
tender
müşfik
tender
teklif ver(mek)
tender
(isim) teklif, öneri, teklif mektubu, keşif bedeli, tediye mektubu, bakıcı, bakan kimse, tender, yolcuları gemiden kıyıya taşıyan kayık
tender
{i} yolcuları gemiden kıyıya taşıyan kayık
tender
kolay incinir
tender
{s} kolaylıkla incinen, hassas, duyarlı: The skin around the wound is very tender. Yarayı çevreleyen cilt çok hassas
tender
(Avrupa Birliği) İhale, teklif
tender
{i} bakıcı
الإنجليزية - الإنجليزية
tender
an offer of money, usually in satisfaction of a claim or demand

    الواصلة

    an of·fer of money, u·su·al·ly in sat·is·fac·tion of a claim or de·mand

    النطق

المفضلات