Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

an occurrence that cause special pleasure or delight

listen to the pronunciation of an occurrence that cause special pleasure or delight
الإنجليزية - التركية

تعريف an occurrence that cause special pleasure or delight في الإنجليزية التركية القاموس.

treat
muamele etmek
treat
{f} tedavi etmek

Çay ağacı yağı akneyi tedavi etmek için kullanılabilen doğal bir çözümdür. - Tea tree oil is a natural remedy that can be used to treat acne.

Akupunktur genellikle ağrıyı tedavi etmek için kullanılır. - Acupuncture is often used to treat pain.

treat
{f} davranmak

Bir çocuğa çok zalimce davranmak utanç verici. - It's shameful to treat a child so cruelly.

İnsanlara böyle davranmak doğru değil. - It's not right to treat people like this.

treat
{i} ısmarlama

Lütfen önümüzdeki hafta sana akşam yemeği ısmarlamama izin verir misin? - Would you please allow me to treat you to dinner next week?

Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum. - I'd like to treat you to lunch to thank you for all your help.

treat
{i} ikram

Nagano bölgesindeki arkadaşımı ziyaret ettiğimde, bana lezzetli soba ikram edildi. - When I visited my friend in Nagano, I was treated to delicious soba.

İşte sizin için bir ikram. - Here's a treat for you.

treat
geçirmek
treat
saymak
treat
elden geçirmek
treat
vermek
treat
zevk
treat
düşünmek
treat
kimyasal işleme tabi tutmak
treat
hoş şey
treat
(Tıp) Tedavi etemk
treat
{f} ısmarlamak

Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum. - I'd like to treat you to lunch to thank you for all your help.

treat
kimyevi bir tesire maruz bırakmak
treat
(isim) ikram, ziyafet, ısmarlama, zevk, zevk veren şey
treat
{i} zevk veren şey
الإنجليزية - الإنجليزية
treat
an occurrence that cause special pleasure or delight

    الواصلة

    an oc·cur·rence that cause spe·cial pleas·ure or de·light

    التركية النطق

    ın ıkırıns dhıt kôz speşıl plejır ır dîlayt

    النطق

    /ən əˈkərəns ᴛʜət ˈkôz ˈspesʜəl ˈpleᴢʜər ər dəˈlīt/ /ən əˈkɜrəns ðət ˈkɔːz ˈspɛʃəl ˈplɛʒɜr ɜr dɪˈlaɪt/
المفضلات