Yaşlı adam kaçtı ama güçlükle.
- The old man escaped, but with difficulty.
O, şiiri ezberlemede güçlük çekmedi.
- She had no difficulty in learning the poem by heart.
Planı gerçekleştirmede biraz zorlukla karşılaşacaksınız.
- You'll find some difficulty carrying out the plan.
Otobüs durağını bulmakta çok zorluk çektik.
- We had much difficulty in finding the bus stop.
Sorunu çözmede zorluk çektim.
- I had difficulty working out the problem.
Biz zorluk olmadan sorunun üstesinden gelebiliriz.
- We can get over the problem without difficulty.
Herhangi bir sıkıntı içinde misin?
- Are you in any difficulty?
Eğer herhangi bir sıkıntın olursa, benden yardım iste.
- If you have any difficulty, ask me for help.
We faced a difficulty.