الإنجليزية - التركية
تعريف an obsessive, persistent, unrealistic fear of an external object or situation في الإنجليزية التركية القاموس.
- phobia
- fobi
Güveler hakkında garip bir fobisi var.
-He has a peculiar phobia about moths.
Derin deniz fobisine sahip misin?
-Do you have deep sea phobia?
- phobia
- belli bir şey veya duruma karşı duyulan aşırı korku
- phobia
- fobya
- phobia
- {i} korku
- phobia
- ürkü
- phobia
- sevmezlik
- phobia
- fobisi
Onun Yafa Cakes fobisi vardır.
-He has a phobia of Jaffa Cakes.
Güveler hakkında garip bir fobisi var.
-He has a peculiar phobia about moths.
- phobia
- {i} fobi, yılgı, korku
- phobia
- aşırı derecede korku veya nefret
- phobia
- korkusu
- phobia
- (Tıp) Nevrasteniklerde görülen ve belrili şeylere karşı duyulan koruk hali (geniş bir meydandang eçememe, trene binememe, v.s. gibi), marazi korku, fobi
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف an obsessive, persistent, unrealistic fear of an external object or situation في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- phobia
an obsessive, persistent, unrealistic fear of an external object or situation
الواصلة
an obsessive, persistent, un·re·al·is·tic fear of an ex·ter·nal ob·ject or si·tu·a·tionالنطق
Resimler
المفضلات