O bir bebekken evlat edinilmiştir.
- She was adopted as an infant.
Tom Mary'nin evlat edinilmiş erkek kardeşi.
- Tom is Mary's adopted brother.
O, yetimi evlatlık kabul etti.
- He adopted the orphan.
Zengin tüccar çocuğu evlatlık aldı ve onu mirasçısı yaptı.
- The rich merchant adopted the boy and made him his heir.
O, yeni yöntemi benimsedi.
- He adopted the new method.
Tom Mary'nin fikrini benimsedi.
- Tom adopted Mary's idea.
Onlar teklifi benimsediler.
- They adopted the proposal.
Tom defter tutma metodumuzu benimsedi.
- Tom adopted our method of bookkeeping.