an iron encircling a rope, bar, spar, or the like, and sliding thereon

listen to the pronunciation of an iron encircling a rope, bar, spar, or the like, and sliding thereon
الإنجليزية - التركية

تعريف an iron encircling a rope, bar, spar, or the like, and sliding thereon في الإنجليزية التركية القاموس.

traveler
{i} seyahat eden kimse
traveler
bkz.traveller
traveler
{i} pazarlamacı [brit.]
traveler
{i} seyyah
traveler
{i} gezgin

Burada herhangi bir İngiliz gezgin gördün mü? - Have you seen any English travelers here?

Kafaları karışmış gezginler yanlış şehre doğru yöneldiklerini fark ettiler. - The confused travelers realized they were headed toward the wrong town.

traveler
{i} yolcu

O, yolcuya yiyecek ve giyecek sağladı. - She provided the traveler with food and clothing.

Turistler karanlıktan önce yolculuklarını bitirmeli. - Travelers should finish their journey before dark.

traveler
(isim) yolcu, gezgin, seyahat eden kimse, seyyah, pazarlamacı [brit.]
traveler
{i} yolcu, seyyah, gezgin, gezmen
traveler
{i} (gezici) satış temsilcisi
الإنجليزية - الإنجليزية
traveler
an iron encircling a rope, bar, spar, or the like, and sliding thereon

    الواصلة

    an i·ron encircling a rope, bar, spar, or the like, and slid·ing there·on

    النطق

المفضلات