an internal tormentor; something that gnaws or afflicts one's mind with remorse

listen to the pronunciation of an internal tormentor; something that gnaws or afflicts one's mind with remorse
الإنجليزية - التركية

تعريف an internal tormentor; something that gnaws or afflicts one's mind with remorse في الإنجليزية التركية القاموس.

worm
{i} solucan

Solucanlar bile tıbbi araştırma için satın alındı. - Even worms are bought for medical research.

Tom çengele bir solucan taktı. - Tom put a worm on the hook.

worm
kurt

Kancalı kurt bir kurttur, ince bağırsağa yapışan bir insan paraziti. - Hookworm is a worm, a parasite of man, that sticks to the small intestine.

Kurtlanmış elmadan sadece bir ısırık aldım. - I just took a bite from a wormy apple.

worm
ilerletmek
worm
solucanlardan arıtmak
worm
ödlek
worm
(isim) kurt, kurtçuk, solucan, bağırsak kurdu, pısırık adam, içini kemiren şey, sonsuz vida, sonsuz dişli
worm
(fiil) kurt dökmek, kurtlarını dökmek, kurt aramak, solucan gibi kıvrılarak ilerlemek, köpeğin dilaltı sinirini kesmek
worm
(Tıp) Kurt, solucan, parazit
worm
{f} (bir hayvanın) bağırsaklarındaki kurtları düşürmek
worm
bağırsak solucanı hastalığı
worm
Echulus myrus
worm
(Tıp) () Barsak solucanı hastalığı
worm
{i} sonsuz vida
worm
worm fence yılankavi ç
worm
{i} k.dili. aşağılık kimse
worm
{i} sonsuz dişli
worm
(write-once-read-many) WORM
worm
askarit
worm
vidanın helezoni kısmı
الإنجليزية - الإنجليزية
worm

The worm of conscience still begnaw thy soul! — Richard III, William Shakespeare.

an internal tormentor; something that gnaws or afflicts one's mind with remorse

    الواصلة

    an in·ter·nal tormentor; some·thing that gnaws or afflicts one's mind with re·morse

    النطق

المفضلات