Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
- It is easy to love, but hard to be loved.
Cennette sevmek için bekleyebilirim.
- I can wait to love in heaven.
Sen benim hayatımın aşkısın.
- You're the love of my life.
Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- They say love is blind.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.
- When poverty comes in at the door, love flies out the window.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
Sevgilim beni sevmiyor.
- My lover doesn't love me.
Tom bir aşk mektubu yazmasına yardım etmemi istedi.
- Tom asked me to help him write a love letter.
Yaramaz oğul, babasını sevdi.
- The mischievous son loved his dad.
Âşık olmak için çok gençsin.
- You are too young to be in love.
Âşık olmak biraz zaman alır.
- Falling in love takes some time.
Bir insan kendi annesini sevmelidir.
- One should love one's own mother.
Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.