Tomurcuklar patlamaya başladı.
- The buds began to burst.
Biz patlama duyduk ve evin tutuştuğunu gördük.
- We heard the explosion and saw the house burst into flames.
Onların hepsi gülmekten patladılar.
- They all burst out laughing.
Su boruları dondu ve sonra patladı.
- The water pipes froze and then burst.
Tom birden kahkahayı patlattı.
- Tom suddenly burst out laughing.
Kız annesini görür görmez birden ağlamaya başladı.
- Instantly the girl saw her mother, she burst out crying.