an instance of incontinence

listen to the pronunciation of an instance of incontinence
الإنجليزية - التركية

تعريف an instance of incontinence في الإنجليزية التركية القاموس.

accident
{i} kaza

O çalışırken bir kaza yaptı. - She had an accident while working.

O çalışırken bir kaza yaptı. - He had an accident while working.

accident
{i} kaza (kötü olay)
accident
{i} rastlantı

Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı. - The discovery of oil was a lucky accident.

Bu, rastlantı değildi. - This was no accident.

accident
(Bilgisayar,Teknik) ilinek
accident
kazara

Biz otobüs terminalinde kazara onlarla karşılaştık. - We met them by accident at the bus terminal.

Tom kazara USB'sini çöpe attı. - Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.

accident
raslantı

Karşılaşmamız oldukça raslantıydı. - Our meeting was quite accidental.

accident
{i} tesadüf

Onu tanımam tamamen tesadüftü. - It was pure accident that I came to know her.

Dün havalanında tesadüfen onunla karşılaştım. - I met him by accident at the airport yesterday.

accident
{i} beklenmedik olay
accident
{i} araz
accident
(Tıp) Arıza, araz, aksidan
accident
{i} (Felsefe) ilinek, araz
الإنجليزية - الإنجليزية
accident
an instance of incontinence

    الواصلة

    an in·stance of in·con·ti·nence

    التركية النطق

    ın înstıns ıv înkäntınıns

    النطق

    /ən ˈənstəns əv ənˈkäntənəns/ /ən ˈɪnstəns əv ɪnˈkɑːntənəns/
المفضلات