الإنجليزية - التركية
تعريف an input device with alphabetic, numeric, and function keys, plus others في الإنجليزية التركية القاموس.
- keyboard
- {i} klavye
Benim Türkçe klavyem yok.
-I don't have a Turkish keyboard.
Windows'un Çalışma Grubu 3.11 için tek eksik özelliği Türkçe klavye düzenidir.
-The only missing feature of Windows for Workgroups 3.11 is Turkish keyboard layout.
- keyboard
- tuş
Tom bilgisayar klavyesindeki bir tuşa bastı.
-Tom pressed a key on the computer keyboard.
Senin tuş takımının yer değiştirmesi gerekir.
-Your keyboard needs replacing.
- keyboard
- girmek
- keyboard
- (isim) klavye
- keyboard
- klavyeyle gir
- keyboard
- data girmek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف an input device with alphabetic, numeric, and function keys, plus others في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- keyboard
an input device with alphabetic, numeric, and function keys, plus others
الواصلة
an in·put de·vice with alphabetic, numeric, and func·tion keys, plus othersالنطق
Resimler
السابق
المفضلات