O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
- At that time, Mexico was not yet independent of Spain.
O günlerde, Amerika Birleşik Krallık'tan bağımsız değildi.
- In those days, America was not independent of the United Kingdom.
O, akıllı ve özgür bir kız.
- She's a smart and independent girl.
Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin.
- When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.
O daha bağımsız olmak istiyor.
- She wants to be more independent.
John ailesinden tamamen bağımsız olmak istedi.
- John wanted to be completely independent of his family.
Büyük annem başına buyruk birisidir.
- My grandma is a very independent person.
Oğlum her zaman çok başına buyruktu.
- My son has always been very independent.