an indefinite large number of people or things

listen to the pronunciation of an indefinite large number of people or things
الإنجليزية - التركية

تعريف an indefinite large number of people or things في الإنجليزية التركية القاموس.

many
birçok

John birçok şişe şarap içti. - John drank many bottles of wine.

O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi. - Many nights did he spend, looking up at the stars.

many
çok

Kaza çok fazla ölüme neden oldu. - The accident has caused many deaths.

Politik dünyada pek çok düşmanı var. - He has many enemies in the political world.

many
{i} bir çoğu

Takuboku'nun şiirlerini bir çoğunu ezbere öğrendim. - I learned many of Takuboku's poems by heart.

many
{s} bir yığın

Gemide bir yığın fare var. - There are many rats on the ship.

O bir yığın dil konuşmaz. - She does not speak many languages.

many
a good many birçok
many
{s} bir hayli

Akvaryumda bir hayli nadir balık var. - There are many rare fish at the aquarium.

Bu konuda bir hayli kitap var. - There are many books on this subject.

many
çoğu zaman

Bu kabilenin atasal ayinlerinin çoğu zamanla kaybedilmiştir. - Many of the ancestral rites of this tribe have been lost over time.

many
a great many pek çok
many
many a time çok kere
many
rengarenk
many
kanşık
many
sürüsüne bereket
many
{i} birçoğu

Birçoğu sömürgecilik altında uzun süre baskı ve zorluktan çekti. - Many have long suffered oppression and hardship under colonialism.

Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir. - Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.

many
kaç

Kaç tane çocuğun var? - How many kids do you have?

Otobüs her gün kaç kez çalışır? - How many times does the bus run each day?

many
çoğu

Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı. - There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.

Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı. - Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.

many
adl

Tom adlı kaç tane çocuk, sizin sınıfınızdadır? - How many kids named Tom are in your class?

Tom adlı kaç kişiyi tanıyorsun? - How many people do you know named Tom?

الإنجليزية - الإنجليزية
many

Many are called, but few are chosen.

an indefinite large number of people or things

    الواصلة

    an in·de·fi·nite large num·ber of peo·ple or things

    التركية النطق

    ın îndefınıt lärc nʌmbır ıv pipıl ır thîngz

    النطق

    /ən ənˈdefənət ˈlärʤ ˈnəmbər əv ˈpēpəl ər ˈᴛʜəɴɢz/ /ən ɪnˈdɛfənət ˈlɑːrʤ ˈnʌmbɜr əv ˈpiːpəl ɜr ˈθɪŋz/
المفضلات