an incompatibility of two things that cannot be simultaneously fulfilled

listen to the pronunciation of an incompatibility of two things that cannot be simultaneously fulfilled
الإنجليزية - التركية

تعريف an incompatibility of two things that cannot be simultaneously fulfilled في الإنجليزية التركية القاموس.

conflict
çatışma,v.ters düş: n.çelişki
conflict
{f} tutmamak
conflict
uyuşmazlık

O her zaman biriyle uyuşmazlık içinde gibi görünüyor. - He seems to be always in conflict with someone.

conflict
{i} fikir ayrılığı
conflict
harp
conflict
çatışkı
conflict
aykırılık
conflict
çakışma
conflict
çatışma

Bu çatışmayı çözmek imkansız. - It is impossible to resolve the conflict.

Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı. - The conflicts among leaders resulted in unhealthy sectionalism.

conflict
çatışmak
conflict
(Tıp) Psikiyatride iki adet uyumsu ve birbirine zıt arzunun veya duygunun bilinç altında mevcut olması
conflict
{i} ruhb. çatışma
conflict
{i} kavga
conflict
{i} anlaşmazlık

Dan ve Linda arasında bir anlaşmazlık vardı. - There had never been a conflict between Dan and Linda.

Bir anlaşmazlık görmüyorum. - I don't see a conflict.

conflict
conflict of laws kanunş ihtilaf
conflict
{i} uyuşmazlık, anlaşmazlık, ihtilaf
conflict
(fiil) çekişmek, anlaşmazlığa düşmek, savaşmak, bağdaşmamak, tutmamak
conflict
çelişmek
الإنجليزية - الإنجليزية
conflict
an incompatibility of two things that cannot be simultaneously fulfilled

    الواصلة

    an in·com·pa·ti·bi·li·ty of two things that can·not be si·mul·ta·ne·ous·ly ful·filled

    التركية النطق

    ın înkämpıtîbîlîti ıv tu thîngz dhıt kınät bi saymılteyniısli fûlfîld

    النطق

    /ən ənˌkämpətəˈbələtē əv ˈto͞o ˈᴛʜəɴɢz ᴛʜət kəˈnät bē ˌsīməlˈtānēəslē fo͝olˈfəld/ /ən ɪnˌkɑːmpətɪˈbɪlɪtiː əv ˈtuː ˈθɪŋz ðət kəˈnɑːt biː ˌsaɪməlˈteɪniːəsliː fʊlˈfɪld/
المفضلات